• info@drmuratgul.com
  • Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
  • Pzt - Salı: 8:00 am - 17:00

Doç. Dr. Murat GÜL - Androloji

Ünlü Economist Dergisi Son Sayısında Kısırlık Problemine Yer Verdi

  • Anasayfa
  • Blog
  • Ünlü Economist Dergisi Son Sayısında Kısırlık Problemine Yer Verdi

Ünlü Economist Dergisi Son Sayısında Kısırlık Problemine Yer Verdi

Louise Brown Temmuz 1978'de Manchester'da doğduğunda, ailesinin komşuları dünyanın ilk "tüp bebeğinin" "normal" olduğunu görünce şaşırdılar: iki göz, on el ve on ayak parmağı. Aradan geçen 45 yılda, tüp bebek tedavisi dünya çapında kısırlığın ana tedavisi haline geldi. En az 12 milyon insan cam kaplar içinde döllendi. Her 45 saniyede bir, bir tüp bebek ilk nefesini almakta ve tüp bebekler de diğer insanlar gibi sağlıklı ve sıradanlar. Yine de çoğu aylarca ya da yıllarca kısırlıkla mücadele eden ebeveynleri için birer mucizeler.

Her altı kişiden birinin kısırlıktan muzdarip olduğu bir dünyada, bu tür başarılar haklı olarak kutlanmaktadır. Tüp bebeğin sorunları daha az tartışılmakta ve aslında çoğu tedavi başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Bu da kadınları ve çiftleri hayal ve hayal kırıklığı döngülerine maruz bırakmakta ve doğurganlık endüstrisine sahte umut satmak için bir teşvik sağlamakta. Bunun en büyük nedeni doğurganlığı belirleyen temel mekanizmaların anlaşılmasındaki ilerleme eksikliği gibi gözükmekte. Ancak bilim sürekli ilerleme kaydediyor ve gelecek nesil ebeveynler için daha fazla umut ve daha az stres vaat ediyor.

Yıllar geçtikçe tüp bebek tedavisi, bebek sahibi olma konusunda daha başarılı ve tedavinin yükünü çeken kadınlar için daha güvenli hale geldi. İkiz ve üçüz doğumların oranı düşerek riskli gebeliklerin sayısı azaldı. Hormon tedavileri günümüzde daha güvenli. Yumurta ve sperm dondurma, bağış ve taşıyıcı annelik ile birlikte tüp bebek pek çok kişiye belki de hiç sahip olamayacakları ebeveynlik yolunu açmıştır.

Yine de süreç yorucu ve maliyetli olmaya devam etmektedir. Kadınlar için fiziksel olarak acı verici ve her iki cinsiyet için de duygusal olarak yıpratıcıdır. Çoğu kişi için doğurganlık tedavisi karşılanamaz bir lükstür; örneğin Amerika'da bir siklus 20.000 dolara mal olabilir. Bazı ülkeler tedaviyi muhafazakâr kurallara göre düzenlemektedir. Fransız yasaları 2021 yılına kadar sadece evli heteroseksüel çiftler için tüp bebeğe izin veriyordu. Çin de dahil olmak üzere birçok ülke, yumurta dondurmayı yasaklamaktadır.

Çoğu zaman, çekilen acı ve maliyet maalesef boşa gitmektedir. 2018'de doğan 770.000 tüp bebek için yaklaşık 3 milyon siklus gerekmiştir. Pek çok kadın, hormon enjeksiyonlarının peş i sıra kullanmakta ve hatta bazen klinik de değiştirmekte. Amerika ve İngiltere'de kadınların yaklaşık yarısı, onlara yıllara mal olsa da tedaviden sonra evlerine kucaklarında bir bebekle dönmektedir.

Aslında bu durum, gebe kalmak isteyen sürekli müşterilere satış yapan bir doğurganlık endüstrisini beslemekte. Bir döngü başarısız olduğunda, birçok klinik, başarı şansını kanıtlanabilir bir şekilde artırmayan ve hatta azaltabilen, kötü düzenlenmiş "eklenti" menüleri sunmaktadır. Bir tedavi için yüzlerce ila binlerce dolar talep edebilirler.

Bu sorunların hepsi temel bir nedeni paylaşmaktadır. Üreme, insan biyolojisinin en temel yönlerinden biri olmasına rağmen, bilim insanları yeni bir hayatın nasıl oluştuğu konusunda şaşırtıcı derecede yetersiz bir kavrayışa sahip. Aslında üreme için gereken temel unsurlar çok açık!  Bir sperm ve bir yumurta ve bunların bir araya gelmesi… Ancak bebek yapımının hücresel, moleküler ve genetik temellerinin çoğu gizemini günümüzde hala korumaktadır.

Mevcut bilgilerimiz bir kadının yumurta stoğunun daha doğmadan önce nasıl belirlendiği ya da memeliler arasında sadece insanlarda ve beş balina türünde görüldüğü bilinen menopoza kadar neden sayı ve kalite olarak azaldığı konusunda gerçekten çok kısıtlıdır. Bir embriyonun rahme nasıl gömüldüğü ve kan akışına nasıl bağlandığı da gizemlidir. Kısırlık genellikle "kadın sağlığı" olarak sınıflandırılır, ancak heteroseksüel kısır çiftlerin yaklaşık yarısında erkek faktörleri en azından bir rol oynamaktadır- ancak bunun nasıl olduğu genellikle belirsizdir.

Tüm bunlar karşısında, tüp bebek ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Bu yöntem, Bayan Brown'ın annesinin gebe kalmasını engelleyen tıkalı Fallop tüpleri için bir çözüm olarak geliştirilmişti. Ancak daha fazla çiftin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde çocuk sahibi olmayı denediği günümüzde, bir kadının azalan yumurta stoğunun sorun olma olasılığı giderek artıyor. Burada tüp bebek, insanlara daha fazla zar attırarak, daha fazla yumurta toplayarak ve bunların döllenme olasılığını en üst düzeye çıkararak işe yaramaktadır. Bu, şanslı azınlık için işe yarayacaktır, ancak tamamen yeni bir yaklaşım ve yeni tedaviler olmadan, birçok ebeveyn adayı birbiri ardına hayal kırıklıklarına katlanacak gibi görünüyor.

Tabi enseyi de hemen karartmamak lazım çünkü son bilimsel çalışmalar umut verici. Japonya ve Amerika'daki araştırmacılar, in vitro gametogenez  adı verilen bir süreçle deri ve kan hücrelerinden yumurta yapmak için vücudun birçok özel dokusundan herhangi birine dönüşme yeteneğine sahip olan kök hücrelerden faydalanıyor. Japonya'da sağlıklı fare yavruları, annelerinin kuyruklarının ucundan elde edilen hücrelerden dünyaya getirildi. Yine bu yılın başlarında, araştırmacılar iki genetik babayı paylaşan fare yavruları dünyaya getirdiklerini duyurdular. Babalardan biri sperm katkısında bulunmuşken, diğeri ise önce kök hücrelere sonra da yumurtaya dönüşen deri katkısında bulunmuştur.

Bazı ekipler bu teknikleri insanlara uygulamak için çalışıyor. Sağlıklı bebekler yapmaya yetecek kadar güvenli hücrelerin mevcut olup olmayacağı konusu ise henüz çok uzak bir gelecekte cevaplanacak gibi. Ancak araştırma, sperm ve yumurtaların nasıl yapıldığına dair yeni bilgiler sağlıyor. IVG, araştırmacıların artık çalışmaları için genellikle tüp bebek hastaları tarafından cömertçe sağlanan bağışlanmış yumurta, sperm ve embriyolara güvenmeleri gerekmeyebileceği anlamına geliyor. Diğer bazı ekipler embriyo modelleri  oluşturmak için kök hücreleri kullanıyor.

Zamanla, yeni tedaviler bu gelişmeleri takip edebilir.  Ancak tüm bunlar zaman alacaktır - bu nedenle tüp bebek önemli olmaya devam edecek ve yatırım ve düzenlemeye ihtiyaç duyacaktır. Doğurganlığın daha iyi anlaşılması, tüp bebeğin başarı oranını artırmaya yardımcı olmalı, duygusal ve finansal maliyetlerini düşürmelidir.

Yeni tedaviler, Bayan Brown'ın doğumundan bu yana doğurganlık teknolojisinde yaşanan en büyük dönüşümün habercisi olabilir. Anketler, pek çok ülkede insanların istediklerinden daha az çocuk sahibi olduklarını gösteriyor; bunun nedeni kısmen çocuk yapmayı daha sonraya ertelemeleri. 1960'lar ve 70'lerdeki cinsel devrimin kadınlara istemedikleri takdirde bebek sahibi olmama seçeneği sunduğu yerde, yeni teknoloji yeni bir devrim başlatarak kadınları ve erkekleri istedikleri bebeklere istedikleri zaman sahip olma konusunda güçlendirebilir.

 

Randevu ve sorularınız için tıklayınız.

 

Doç. Dr. Murat Gül

İlgili Yazılar